To improve learning environment in primary schools
We denounce with righteous indignation and dislike men who we are to beguiled demoralized by the charms of pleasures that moment, so we blinded desires, that they indignations.
News & Updates
Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli[1] 2019 yılında değişen iklimde denizler ve kriyosfer üzerine özel rapor[2] yayınladı. Rapor 3 ana kısımdan oluşuyor, (1) gözlemlenen değişimler ve etkiler, (2) öngörülen değişimler ve riskler ve (3) Değişime hazırlık
Dünya üzerinde yaşayan herkesin yaşamı dolaylı ya da doğrudan denizlere ve kriyosfere[3] bağlı. Denizler ve okyanuslar, dünya yüzeyinin %71’ni kaplıyor ve Dünya’daki tüm suların %97’sini oluşturuyor. Dünya’da karasal alanların %10’u buzullarla ya da buz tabakaları ile kaplı.
Özellikle deniz kıyılarında, küçük adalarda, kutup bölgelerinde ya da yüksek dağlık bölgelerde yaşayan insan toplulukları deniz suyu seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları ya da buzul alanların küçülmesi gibi değişimlere doğrudan maruz kalıyor. Bu bölgelerde yaşamayanlar ise, aşırı hava olaylar gibi nedenlerle buralardaki değişimden etkileniyor.
Bugün kıyısal alanlar 680 milyon insanın yuvası. Bu nüfusun 2050’de 1 milyar olması bekleniyor. Küçük ada devletlerinde 65 milyon insan yaşıyor. Denizler ve buzul tabaka karbon yutağı olmak (atmosferdeki karbonu tutmak) ve ısıyı tutmak yanında insanlara su ve gıda temin etmek, kültürel değerler, turizm, ticaret gibi önemli faydalar da sağlıyor.
Denizler 1970’den beri ısınıyor. Bugüne kadar iklim sistemindeki fazladan ısının %90’nını tuttu. 1993 itibariyle denizler iki kat daha fazla ısınıyor. Denizel ısı dalgalarının frekansı 1982’den beri iki kat arttı. Daha fazla karbon emmesi nedeniyle denizlerde asitlik de artıyor. Yüzey ile 1000 metre derinliğe kadar oksijen kaybı gözlemleniyor. Araştırmalar, 1970-2010 arasında denizlerin %0,5-3,3 oranında oksijenini kaybettiği ve oksijensiz tabakaların %3-8 arasında arttığını gösteriyor.
Küresel ortalama deniz seviyesi Grönland ve Antarktika’daki buz tabakalarının erimesi, buzul kütlenin azalması ve okyanusların termal genişlemesi nedeniyle, özellikle son yıllarda artan bir oranla yükseliyor.
Deniz seviyesi 1902-2015 arasında 16 cm arttı. 2006-2015 arasında her yıl 3,6 mm artarak 1901-1990 arasındaki senelik 1,4 mm artış hızını üçe katladı. Deniz seviyesinin artan hızla yükselmesi, Grönland’daki buzun ve Antarktika’daki buz tabakalarının erimesinden kaynaklanıyor. 2007-2016’da Antarktika’daki eriyen buz tabakası kütlesi, 1997-2006 arasında eriyen kütlenin 3 katı kadar. Rapora göre 1970’den beri artan deniz seviyesinin hakim nedeni insan faaliyetleri.
Denizlerin ısınması, deniz buzu değişimi ve oksijenin azalması gibi biyocoğrafi kimyasal değişimler nedeniyle 1950’lerden beri denizel türler coğrafi ve mevsimsel olarak değişimler yaşıyor. Bu durum kutuplardan ekvatora kadar tüm denizlerde tür kompozisyonu, miktarı ve ekosistemin biyokütle üretiminde değişimlere neden oluyor. Ayrıca bazı denizel ekosistemlerde, türler yalnızca iklim değişikliğinden değil balıkçılık faaliyetlerinden de etkileniyor.
Sıcak su mercanları aşırı sıcaklıklar ve deniz asitleşmesi gibi nedenlerle tehdit altında. Denizel ısı dalgaları nedeniyle büyük ölçekli mercan beyazlaşmaları gittikçe artan bir sıklıkla yaşanıyor.
1950’lerden beri epipelajik denizel türlerin dağılım kuşakları kutuplara doğru her on yılda bir 52 kilometre kayıyor. Bu kayma, lokal sıcaklıktan, oksijen seviyesinden, farklı derinlikler arasındaki deniz akıntılarından, enlem, böylem farklılıklarından kaynaklanıyor.
Denizlerdeki değişimler hem denizel ekosistemi hem de bu ekosistemlerin sağladığı faydaları bölgelere göre farklı şekilde etkiliyor. Bu değişimlerin balıkçılığın sağladığı gıda güvencesi, yöresel kültürler ve geçim kaynakları, turizm ve rekreasyon gibi farklı alanlarda hem olumsuz hem de olumlu sonuçları var.
Ekosistemler üzerindeki etkiler, sağlık koşullarını ve refahı ve balıkçılıkla uğraşan yöre insanlarını ve yerel toplulukları tehdit ediyor. Isınma ile birlikte balık ve denizel ürün stoklarının mekânsal dağılımındaki ve miktarındaki değişimler, avlanan balık miktarlarını, ekonomik kazançları, yöresel kültürleri de etkiledi. Bu beraberinde balıkçılığın yönetişimine de yeni perspektifler ve sorunlar getirdi. Ekosistem sağlığını korumak için ihtiyaç duyulan önlemler, balıkçılıktan elde edilen gelirin paylaşımı gibi…
Tropikal fırtınaların, hortumların, yağışların artması ve aşırı dalgalardaki artışların deniz suyu seviyesindeki artışlarla birleşmesiyle, aşırı denizel olaylar ve kıyı alanlarındaki afetleri kötüleştiriyor. Deniz suyu yükselmesi nedeniyle kıyıların durumu, çoğu zaman, yer altı suyu çekimi, kirlilik, habitat bozulması, kum alma gibi insan faaliyetleri nedeniyle daha da kötüleşiyor.
[1] IPCC hk bilgi: https://yesilgazete.org/blog/2013/09/28/neyin-nesi-bu-ipcc/
[2] Raporun özgün hali için: https://www.ipcc.ch/srocc/chapter/summary-for-policymakers/
[3] Kriyosfer, yeryüzündeki suyun donmuş halde bulunduğu kısımlara verilen isim. Kriyosfer, Karalardaki buz ve kardan, kıtasal buz tabakalarından, buzullardan, permafrosttan ve suların, denizlerin buz tutmuş kısımlarından oluşur. (NOAA: https://oceanservice.noaa.gov/facts/cryosphere.html)
Kadın Balıkçılar Derneği
Bizi Takip Edin
Güzeltepe Mah.
Abidin Daver Sok. 7/1
Çankaya – Ankara