To improve learning environment in primary schools
We denounce with righteous indignation and dislike men who we are to beguiled demoralized by the charms of pleasures that moment, so we blinded desires, that they indignations.
News & Updates
Balık, gezegendeki en sağlıklı gıdalardan biridir. Protein ve D vitamini gibi önemli besinlerle yüklü olduğu için balığın sağlığımıza faydası çoktur.
Balık ayrıca, vücudumuz ve beynimiz için inanılmaz derecede önemli olan büyük bir Omega-3 yağ asitleri kaynağıdır.
İşte araştırmalar ile desteklenen balık yemenin sağlığımıza 11 faydası:
Balık, çoğu insanın eksikliğini yaşadığı birçok besinle doludur. Buna yüksek kalitede protein, iyot ve çeşitli vitaminler ve mineraller de dahildir.
Yağlı türler bazen en sağlıklı olarak kabul edilir. Çünkü somon, alabalık, sardalya, ton balığı ve uskumru gibi yağlı balıklarda, yağ bazlı besin maddeleri daha yüksektir. Birçok insanda eksik olan, yağda çözünen bir besin olan D vitamini gibi.
Yağlı balıklar, ideal vücut ve beyin fonksiyonu için çok önemli olan ve birçok hastalık riskinin azalmasıyla güçlü bir şekilde bağlantılı olan omega-3 yağ asitlerini de içerir.
Omega-3 gereksinimlerinizi karşılamak için, haftada en az bir veya iki kez yağlı balık yemek tavsiye edilir. Bir vegan iseniz, mikroalglerden yapılmış omega-3 takviyelerini tercih edin.
Balık, yüksek kaliteli protein, iyot ve çeşitli vitamin ve mineraller de dahil olmak üzere, yüksek değerde birçok önemli besin maddesi içerir. Özellikle; omega-3 yağ asitleri ve D vitamini yönünden zengindir.
Kalp krizi ve felç, dünyadaki erken ölümlerin en yaygın iki nedenidir. Balık, yiyebileceğiniz en sağlıklı kalp dostu besindir.
Birçok büyük gözlemsel çalışma, düzenli olarak balık yiyen insanların kalp krizi, felç ve kalp hastalığından ölüm riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 40.000’den fazla erkekte yapılan bir çalışmada, haftada bir veya daha fazla porsiyon balık yiyenlerin kalp hastalığı riski %15 daha düşüktür.
Araştırmacılar, yüksek omega-3 yağ asidi içeriği nedeniyle yağlı balık türlerinin kalp sağlığı için daha da yararlı olduğuna inanıyorlar.
Haftada en az bir porsiyon balık yemek, kalp krizi ve felç riskini azaltır.
Omega-3 yağ asitleri büyüme ve gelişme için gereklidir.
Omega-3 yağ dokosaheksaenoik asit (DHA), özellikle beyin ve göz gelişimi için önemlidir. Bu nedenle, hamile ve emziren kadınların yeterli miktarda omega-3 yağ asidi alması önerilir.
Bununla birlikte, bazı balıklar, beyin gelişim problemleriyle bağlantılı olan cıva bakımından yüksektir.
Bu nedenle hamile kadınlar, sadece somon, sardalye ve alabalık gibi düşük civa içeren balıkları, haftada en fazla 340 gram yemelidir.
Ayrıca çiğ ve pişmemiş balıklardan da kaçınmalıdırlar çünkü fetüse zarar verebilecek mikroorganizmalar içerebilir.
Balık, beyin ve göz gelişimi için gerekli olan omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Hamile ve emziren kadınların yeterli miktarda omega-3 almaları, ancak yüksek cıva balıklarından kaçınmaları önerilir.
Beyin fonksiyonlarınız genellikle yaşlanma ile azalır.Hafif zihinsel düşüş normal olmakla birlikte, Alzheimer hastalığı gibi ciddi nörodejeneratif rahatsızlıklar da vardır.
Birçok gözlemsel çalışma, daha fazla balık yiyenlerin daha düşük zihinsel düşüş oranlarına sahip olduğunu göstermektedir.
Çalışmalar ayrıca her hafta balık yiyen insanların, beynin duygu ve hafızayı düzenleyen kısımlarında daha fazla gri maddeye (beyninizin ana fonksiyonel dokusu) sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Yaşlı erişkinlerde, balık yemek ile azalmış zihinsel düşüş bağlantılıdır. Düzenli olarak balık yiyen insanlar, beyin merkezlerinde hafıza ve duyguları kontrol eden daha fazla gri maddeye sahiptir.
Depresyon yaygın bir zihinsel ve ruhsal durumdur. Olumsuz ruh hali, üzüntü, azalan enerji ve hayata ve aktivitelere olan ilginin kaybı ile karakterizedir. Kalp hastalığı veya obezite kadar tartışılmasa da, depresyon şu anda dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biridir.
Araştırmalar, düzenli olarak balık yiyen kişilerin depresyona girme olasılıklarının çok daha az olduğunu bulmuştur.
Çok sayıda kontrollü çalışma, omega-3 yağ asitlerinin depresyonla savaşabileceğini ve antidepresan ilaçların etkinliğini önemli ölçüde artırabildiğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca, balık ve omega-3 yağ asitleri, bipolar bozukluk gibi diğer zihinsel durumlara da yardımcı olabilir.
Omega-3 yağ asitleri, kendi başlarına ve antidepresan ilaçlarla alındığında depresyonla mücadele edebilir.
D vitamini vücudunuzdaki bir steroid hormon gibi işlev görür. ABD nüfusunun yüzde 41,6’sında eksik veya düşüktür.
Balık ve balık ürünleri en iyi D vitamini kaynakları arasındadır. Somon ve ringa balığı gibi yağlı balıklar en yüksek miktarları içerir.
Tek bir 113 gram porsiyon pişmiş somon, önerilen D vitamini günlük alımının yaklaşık% 100’ünü oluşturur.
Morina karaciğeri yağı gibi bazı balık yağları da tek bir çorba kaşığı (15 ml) günlük değerin %200’ünden fazlasını sağladığı için, D vitamini bakımından çok yüksektir.
Çok fazla güneş ışığı almıyorsanız ve düzenli olarak yağlı balık yemiyorsanız, D vitamini takviyesi almayı düşünebilirsiniz.
Yağlı balıklar, önemli bir besin olan mükemmel bir D vitamini kaynağıdır.
Tip 1 diyabet gibi otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminiz sağlıklı vücut dokularına yanlışlıkla saldırdığında ve yok ettiğinde ortaya çıkar.
Birçok çalışma, omega-3 veya balık yağı alımını, çocuklarda tip 1 diyabet riskinin yanı sıra yetişkinlerde de otoimmün diyabet riskinin de azalmasıyla bağdaştırır. Bu risklerin azalmasının sorumlusu, balık ve balık yağlarındaki omega-3 yağ asitleri ve D vitamini alımı olabilir.
Bazı uzmanlar balık alımının da romatoid artrit ve multipl skleroz riskinizi azaltabileceğine inanmaktadır, ancak mevcut kanıtlar biraz zayıftır.
Balık yemek, tip 1 diyabet ve diğer bazı otoimmün durumlar riskinin azalması ile bağlantılıdır.
Astım, solunum yollarınızın kronik iltihabı ile karakterize yaygın bir hastalıktır. Bu hastalığın oranları, son birkaç on yıl içinde, önemli ölçüde artmıştır.
Çalışmalar, düzenli balık tüketiminin çocuklarda %24 daha düşük astım riskiyle bağlantılı olduğunu, ancak yetişkinlerde anlamlı bir etki bulunmadığını göstermektedir.
Bazı çalışmalar, daha fazla balık yiyen çocukların astım riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD), çoğunlukla yaşlı yetişkinleri etkileyen görme bozukluğu ve körlüğün önde gelen nedenidir.
Bazı kanıtlar, balık ve omega-3 yağ asitlerinin bu hastalığa karşı koruyabileceğini göstermektedir.
Bir çalışmada, düzenli balık alımı kadınlarda %42 daha düşük AMD riski ile bağlantı görülmüştür.
Başka bir çalışma, haftada bir kez yağlı balık yemenin, %53 azalmış neovasküler (“ıslak”) AMD riski ile bağlantılı olduğu saptanmıştır.
Daha fazla balık yiyen insanlar, görme bozukluğu ve körlüğün önde gelen bir nedeni olan AMD riski daha düşüktür.
Uyku bozuklukları, dünya çapında inanılmaz derecede yaygın hale gelmiştir. Mavi ışığa artan maruziyet rol oynayabilir, ancak bazı araştırmacılar D vitamini eksikliğinin de olabileceğine inanmaktadır.
Orta yaşlı 95 erkeklerle yapılan 6 aylık bir çalışmada, haftada 3 kez somon yemek, hem uykuda hem de günlük işleyişte iyileşmelere yol açmıştır. Araştırmacılar, bunun balığın D vitamini içeriğinden kaynaklandığını söylemişlerdir.
Ön kanıtlar, somon gibi yağlı balık yemenin, uykunuzu iyileştirebileceğini göstermektedir.
Balık lezzetli ve hazırlanması kolaydır. Bu nedenle, diyetinize dahil etmek nispeten kolay olmalıdır. Haftada bir veya iki kez balık yemek, faydalarını elde etmek için yeterli kabul edilir.
Mümkünse, yetiştirme yerine, avlanan balıkları seçin. Avlanan balıklar daha fazla omega-3’e sahip olma eğilimindedir ve zararlı kirleticilere bulaşmış olma olasılığı daha düşüktür.
Somon pişmiş, kızartılmış, katılaşmış veya kaynatılmış olarak hazırlanabilir. Çok sayıda sebze ve tahılla iyi eşleşir.
Fırında pişirilmiş ve kızartılmış dahil olmak üzere çeşitli şekillerde balık hazırlayabilirsiniz. Mümkünse, çiftliklerden daha çok avlanan balıkları tercih edin.
Kadın Balıkçılar Derneği
Bizi Takip Edin
Güzeltepe Mah.
Abidin Daver Sok. 7/1
Çankaya – Ankara